Celal Şengör Kimdir? - NovaSofya

Ali Mehmet Celal Şengör (d. 24 Mart 1955), Türk Akademisyen ve Jeolog. Rumeli göçmeni bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğmuştur.

Şengör, ABD Ulusal Bilimler Akademisi, Amerikan Felsefe Topluluğu ve Rusya Bilimler Akademisi üyesidir. Mehmet Fuat Köprülü’den sonra Rusya Bilimler Akademisi’ne seçilen ikinci Türk profesördür. Şengör’e Alman Jeoloji Derneği tarafından Gustav Steinmann Madalyası verildi. Fransa, İngiltere, Avusturya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde misafir profesör olarak çalışan Şengör, jeoloji, özellikle yapısal yer bilimleri ve tektonik alanlarındaki çalışmalarıyla ünlendi. 1988 yılında Neuchatel Üniversitesi Fen Fakültesi’nden fahri doktora derecesi aldı. 1990 yılında Academia Europaea’ya kabul edilen Şengör, aynı yıl Avusturya Jeoloji Servisi’nin muhabir üyesi, 1991 yılında Avusturya Jeoloji Derneği’nin onursal üyesi oldu. Ayrıca 1991 yılında Kültür Bakanlığı Bilgi Çağı Ödülü’nü kazandı. 1992 Yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Bölümü’nde profesör oldu.

Şengör akademik görevi olarak son dersini 23 Mart 2022’de İstanbul Teknik Üniversitesi’nde veren Şengör, 24 Mart 2022’de emekli oldu.

Eğitimine Şişli Terakki Lisesi ilkokulunda başladı, ancak aykırı tavırları küçük yaşlarında da olan Şengör öğretmenine hakaret ettiği için 5. sınıfta okuldan atıldı. Daha sonra Bayezid İlkokulu’na kaydoldu ve ilkokulu orada tamamladı. İlkokulu bitirdikten sonra özel okulların sınavlarına girmesine rağmen hiçbirini kazanamadı. Şengör daha sonra Işık Lisesi Ortaokuluna girdi. Ortaokulu Işık’ta bitirdikten sonra 1969 yılında Robert Kolej sınavlarını geçti. 1973’te D ortalamasının mümkün olan en düşük not ortalamasıyla mezun oldu. Robert Kolej’den mezun olduktan sonra Amerika’ya gitti. Lisans eğitimine 1972 yılında Houston Üniversitesi’nde başladı, ancak Şengör’e göre okulun kalitesinin düşük olması nedeniyle 2,5 yıl sonra (1976) Albany’ye transfer oldu. 1978’de Albany’deki New York Eyalet Üniversitesi’nde Jeoloji Bölümü’nü tamamladı. Yüksek lisansını 1979 yılında aynı üniversitede “Çarpışma Bölgelerinde Kıtasal Deformasyonun Geometrisi ve Kinematiği: Orta Avrupa ve Doğu Akdeniz’den Örnekler” başlıklı teziyle tamamladı. Üç yıl sonra “Tethyan ortamında Doğu İsviçre’nin Albula Geçidi Bölgesinin Jeolojisi: Neo-Tethyan açılışında Palaeo-Tethyan faktörü” başlıklı doktora teziyle aynı okuldan doktorasını aldı.

Akademik Kariyer

1981 Yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi genel jeoloji bölümünde asistan olarak çalışmaya başladı. 1984 yılında Londra Jeoloji Derneği Başkanlık Ödülü’nü, 1986 yılında TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü aldı. Aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Bölümü’nde doçent oldu. 1988 yılında Neuchatel Üniversitesi Fen Fakültesi’nden fahri doktora (Docteur ès sciences honoris causa) aldı. 1990 yılında Academia Europaea’ya kabul edildi ve cemiyetin ilk Türk üyesi oldu. Aynı yıl Avusturya Jeoloji Servisi’nin muhabir üyesi ve 1991’de Avusturya Jeoloji Derneği’nin onursal üyesi oldu. Yine 1991 yılında Kültür Bakanlığı’nın “bilgi çağı ödülü” nü kazandı.

1992 Yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı’nda profesörlüğe terfi etti. 1993 Yılında Türkiye Bilimler Akademisi’nin en genç kurucu üyesi oldu ve akademi konseyine seçildi. Aynı yıl TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi oldu. 1994 Yılında Rusya Doğa Bilimleri Akademisi üyesi ve Fransız ve Amerikan jeoloji derneklerinin onursal üyesi seçildi. Ayrıca Fransız Fizik Derneği ve École Normale Supérieure Vakfı tarafından Rammal Madalyası ile ödüllendirildi. Şengör, 1997 yılında Fransız Bilimler Akademisi tarafından yerbilimleri büyük ödülü (Lutaud Ödülü) ile onurlandırıldı. Mayıs 1998’de Fransa Koleji’nde misafir profesör olarak kürsüye çıktı. Burada “Fransız jeologların 19. yüzyılda tektoniğin gelişimine katkısı” üzerine bir konferans verdi ve 28 Mayıs 1998’de Collège de France’ın madalyasını aldı. 1999’da Londra Jeoloji Derneği ona Bigsby Madalyası verdi. Nisan 2000’de Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi’ne yabancı üye seçilen ilk Türk oldu. Fuad Köprülü’den sonra Rusya Bilimler Akademisi’ne seçilen ikinci Türk’tür. Ayrıca 2013 yılında Leopoldina Doğa Araştırmacıları Akademisi’ne üye olarak seçildi.

Şengör, Jeoloji, özellikle yapısal jeoloji ve tektonik alanlarındaki çalışmalarıyla ünlüdür. Şerit kıtaların dağ kuşaklarının yapısı üzerindeki etkisini ortaya çıkardı ve Kimmer Kıtası adını verdiği bir şerit kıta keşfetti. Orta Asya’nın jeolojik yapısını ortaya çıkardı ve kıta-kıta çarpışmasının ön ülkeleri nasıl etkilediği sorununu çözdü. Yücel Yılmaz ile birlikte Türkiye’nin levha tektoniğindeki yerini değerlendiren bir makale yazdı ve bir atıf klasiği haline geldi. 6 Kitap, 175 bilimsel makale, 137 bildiri özeti, birçok popüler bilim makalesi, tarih ve felsefe üzerine iki kitap ve jeoloji ve tektonik konularda yaklaşık 300 makale yayınladı. ABD, Rusya, Avrupa ve Almanya bilimler Akademileri üyesi olan Şengör’ün yayınlanmış 1826 makalesi bulunmakta ve bu makalelere 12658 gönderme yapılmıştır. 1997-1998 yılları arasında Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinde yer alan “Zümrütten Akisler” köşesinde yer alanlar, Yapı Kredi Yayınları tarafından 1999 yılında “Zümrütname” adıyla kitap olarak yayınlandı.

Fransa, Birleşik Krallık, Avusturya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde misafir profesör olarak görev yapan Şengör, Birleşik Krallık’ta Oxford (Royal Society Research Fellowship ile), ABD’de Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde (Moore Güzide Akademisyen olarak) ve Collège de France’da çalışmıştır. Avusturya’daki Salzburg Lodron-Paris Üniversitesi’nde misafir profesördü. Şengör ayrıca birçok uluslararası dergide editör, yardımcı editör ve yayın kurulu üyesi olarak çalıştı.

Celal Şengör ileri düzeyde İngilizce, Fransızca ve Almanca bildiğini beyan etmekle beraber; Felemenkçe, İtalyanca, Portekizce, İspanyolca ve Osmanlı Türkçesini de okuyabildiğini söyledi.

16 Eylül 2021’de çıkan bir videoda “Bir öğrencim çok sinirlendi; eteğini kaldırdım, kıçına tokat attım. Bu dehşete düşürdü. Ona şöyle baktım. Bana bak dedim, bunu baban yaptı mı? Bana bunu babamın bile yapmadığını söyledi. Heh, dedim ki, eksikti, şimdi tamamlandı ”. Şengör’ün bu açıklamaları halk tarafından taciz olarak yankılandı. Öğrencisinin herhangi bir kamu şikayeti yoktu. İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü, Şengör hakkında idari soruşturma başlattığını açıkladı. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yapılan soruşturma sonucunda idari para cezası verilmesine gerek olmadığına karar verildi. Şengör, yaşı nedeniyle 23 Mart 2022’de İTÜ’den emekli oldu.

Saniye Güven Neumann, Celal Şengör’ün Öğrencisi

Şengör, özellikle yapısal jeoloji ve tektonik olmak üzere Jeoloji alanındaki çalışmalarıyla ünlüdür. bu konuda 17 kitap, 262 bilimsel makale, 217 bildiri özeti, 74 popüler bilim makalesi; Tarih ve felsefe üzerine 13 popüler kitap ve 500’den fazla makale yayımlamıştır. 1997-1998 yılları arasında Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinde “Zümrütten Akisler” sütununda yer alanlar Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları tarafından 1999 yılında Zümrütname adıyla bir kitapta yayımlandı. 2003 yılında Zümrüt Ayna adıyla ikinci deneme kitabı yayınlandı. Hayat hikayesi, 2010 yılında Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Nehir Söyleşi serisinde Bir Bilim Adamının Serüveni başlığı altında yayınlandı. Şengör ayrıca birçok uluslararası dergide editör, yardımcı editör ve yayın kurulu üyesi olarak çalıştı.

Aile

Şengör, 1986 yılında Oya Maltepe ile evlendi. Tek çocuğu Asım Şengör, 1989 yılında doğdu.

Jeoloji Merakı

Jeolojiye olan ilgisinin nasıl başladığı “Bir Bilim Adamının Serüveni” adlı kitapta ve Şengör’ün “Jeolojiyi genç yaşlardan, yani Jules Verne’in Dünya’nın Merkezine Yolculuğunu okuduğum günden itibaren sevmeye başladım. Deniz Altında Yirmi Bin Fersah okudum. Bunu da okuduktan sonra kendi kendime ‘Erkek olmak, Jules Verne’in anlattığı gibi olmak demektir’ diye düşündüm. Jules Verne bana jeolojiyi sevdirdi …”. Bir röportajda kütüphanesinde 30.000’in üzerinde kitabı olduğunu söyledi.

Sağlık Durumu

Celal Şengör’e hafif Asperger teşhisi kondu ve bunu şu sözlerle anlatıyor: “Ben de hafif Asperger teşhisi konmuş bir insanım. Ve bu özellik için minnettarım. Böyle olmasaydım, bilimde elde ettiğim başarıya ulaşamazdım.”

Bir yanıt yazın